Page 37 - Aygaz Dünyası - Sayı:57
P. 37

Geçmiş zaman
                                                                                    olur ki…



















                                                                                    Bayi toplantılarından birinde birinci
                                                                                    sözcüydüm, konuşmadan sonra plaketi
                                                                                    verme zamanına geldi. Rahmi Bey
                                                                                    yanıma geldi, “Ahmet Bey, sizi tebrik
                                                                                    ediyorum. Çok güzel şeyler söylediniz.”
                                                                                    dedi. Başka bir toplantıda Trakyalılara göre
                                                                                    bir masa hazırlanmış. Oturduk, herkes
                                                                                    bir şey getiriyor; tam yemeye başladık,
                                                                                    Aygaz’dan bir görevli geldi, “Ahmet Bey,   35
            ‘İlk bayi toplantısı toplantı 1967 senesinde oldu. O toplantıya babamla   sizi buradan kaldırıyoruz, Rahmi Bey’in
            abim gitmişti. Ondan sonraki toplantıda ben de vardım; katalitik sobalar   masasında sizin yeriniz.” dedi. Rahmi Bey
            tanıtıldı. Tabii benim gibi birçok bayi, borusuz soba olur mu, diye sordu.   karşıda, benim köşede yerim. Selamlaştık,
                                                                                    oturdum; beş dakika geçti geçmedi,
            Ona da zamanla alışıldı.’                                               “Ahmet Bey, sen benim yanıma gelsene,

                                                                                    yanım boş.” dedi. Hemen benim servisi
                                                                                    oraya yaptılar. Rahmi Bey’e dedim ki: “Siz
            dığım bir müdür de vardı. “Buyur   Kimse saatini ileri almamış. “Bak
            Ahmet Bey, çay içiyoruz” dedi.     benim saatim de geri ama bu          beni tanımazsınız, ben kendimi tanıtayım
            “Bırakın çayı, bu vatandaşlar      koskoca saat yalan söylemez.”        size. 1961 senesinde Aygaz'ı, 62’de Arçelik’i
            uçağa binemiyorlar; paramız var,   deyip limandaki saati gösterdim.     aldık.” Sohbetten sonra, “Ahmet Bey, bir
            isteyen varsa söylersen yardımcı   Herkesi apar topar uçağa bindir-     şarkı söylesem okur mu şarkıcı hanım?”
            olurum.” dedim. Hemen anons        dik. Biz bindik ondan sonra uçak     dedi filan. “Okur tabii” dedim. “‘Neden
            ettiler, ihtiyacı olanlar geldi. Her-  kalktı. Bu da bizim bir hatıramız
            kese parası verildi, herkes uçağa   oldu.                               Saçların Beyazlamış Arkadaş’ şarkısını
            rahat rahat bindi.                                                      istiyorum.” dedi. Ben de döndüm, dedim
                                               Aygaz'ın muvaffak olması, piya-      ki: “Yoksa sizin de bir derdiniz mi var?”
            Sonra uçakla Londra’dan Alman-     sayı tutması en çok dürüstlüğü       “O, sen bu şarkıyı biliyor musun?” diye
            ya’ya gittik. Frankfurt Havalima-  sayesindedir. Siz dürüstseniz,       sordu. “E, biliyorum. Rahmi Bey, Divan
            nı’nda indik. Rahat rahat geziyo-  müşteri gelip sizi buluyor. O itima-  Otel’in karşısında bir Şan Sineması vardı,
            ruz tabii. Gözüme saat ilişti. Bir   dı verebilmek çok önemli ve Ay-    ben oranın müdavimiydim. 15 günde bir
            saat fark var Almanya’yla Fransa   gaz 60 yıldır bu itimadı müşterile-
            arasında. Saat bire 10 var, bizim   rine veriyor. Şimdi, dağ başındaki   klasik Türk musikisi konserlerine devamlı
            uçak birde kalkacak. Baktım bi-    bir vatandaşa da sorsanız tüpün      gidiyordum.” dedim. Ama maalesef yandı
            zim grup havalimanına yayılmış.    adı Aygaz, der. Çünkü herkes için    oralar. Bilmiyorum şimdi ne haldedir oralar,
            “Çabuk, uçak kalkıyor.” dedim.     tüp demek, Aygaz demektir.           düzelmedi herhalde.
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42