Page 85 - Aygaz Dünyası - Sayı:53
P. 85
Veba Başkaldıran İnsan
Camus, tiyatro eserlerini düşünsel anlamda
“Yabancı” bireysel yaşantı için neyse “Veba”
kolektif bir yaşam için odur. Belirsiz bir zamanda “Sisifos Söyleni” ve “Başkaldıran İnsan” ara-
geçen romanda Cezayir’deki sında şekillendirir. “Başkaldı-
Oran şehri veba salgınıyla yüzle- ran İnsan”da ön plana çıkan
şir. Buna rağmen salgını inkar düşüncelerden biri, varlığının
eden insanlar dikkat çekicidir. özünü oluşturan şeyin tama-
Camus’nün, Balzac’ın tasvirlerini men başkaldırıdan oluştuğu-
anımsatan detaylarla dolu cüm- dur. Aklı değil insanı merkeze
lelerinde Meursault’nün aksine koyan Camus, adaletsizliğin
mücadeleci bir karakter olan karşısına insanın adaletinin
Dr. Rieux’yle karşılaşırız. Savaş heykelini diker. Başka dünyay-
sonrası dönemin sonuçlarının la ilgilenmez, hayal gücünün
ortaya serildiği kitapta insan sularında da karamsarlığın ço-
olmanın anlamı sorgulanırken rak topraklarında da gezmez.
omuz omuza durmanın gerekli- “Başkaldıran İnsan”, varoluşsal
liği insani duygularla birleştirilir. sıkıntının sonunun gelmeye-
Camus’nün hümanizm anlayışını oluşturan “Veba”, ceğini düşünenlerin üzerinde gezinen hayaletin
içinde yaşadığımız çağda farklılıkların hegemon- sayıklamalarını duymamıza önayak olan önemli
yasını değil toplulukların zarafetini öne çıkarır. bir fırsat.
Çeviri: Tahsin Yücel
Çeviri: Nedret Tanyolaç Öztokat
Can Yayınları Can Yayınları
83
Caligula Düşüş
“Düşüş”, “Size hizmetlerimi sunabilir miyim
Eser adını zamanının hastalıklı hareketleriyle tanınan
Roma İmparatoru’nun kralından alır. Camus’nün bu bayım, canınızı sıkmadan.” ifadesiyle başlar. Bu
tiyatro eserinde vurguladığı en cümle bize modern insanın
önemli noktalardan biri, hayatın çaresizliğini, özellikle yalnızlı-
anlamsızlığıdır. Bunu olgulara ğını trajik bir biçimde hissetti-
dayandırması ise vermek istediği rir. Olayların başkahramanı, is-
mesajı daha çarpıcı kılar. Aynı tedikleri ve yaptıkları birbiriyle
zamanda insani duygu olarak çelişen Clamence’tir. Clamen-
da adlandırdığımız umut, ölüm, ce’un dilsiz bir dinleyiciyle
üzüntü gibi özelliklere felsefi bir onlarca sayfa boyunca süren
nitelik kazandırır. Camus, bugün monoloğu, yapıtı özgün kılar.
insan yaşamının sınırlı halini bize Bu tekniği Dostoyevski’nin
kurmaca yapıda en derinden “Yeraltından Notlar”ından
hissettirirken ve metafizik öge- hatırlarsak “Düşüş”ü modern
lerle dolaylı olarak diyalog haline edebiyatta nereye eklemle-
girerken bizi, bu durumun man- memiz gerektiği konusunda
tığını anlamak ya da sorgulamak için sınırsız güç aydınlanabiliriz. Camus’nün, uygarlığın onu
ve olanaksız hayallerin kökenine inmek gerektiğini getirdiği noktada yüzleştiklerini eleştirirken yeni
vurgulayan bir eserle karşı karşıya bırakır. bir üslup geliştirdiğini söyleyebiliriz.
Çeviri: Hüseyin Demirhan
Çeviri: Ayberk Erkay
Can Yayınları Can Yayınları