Page 57 - Aygaz Dünyası - Sayı:55
P. 57
geldiğimizde, ateş yakan birini Gerek bildiklerinizi gerek çayı da içtiler. Giderken borcu-
gördüğümüzde uyarabileceğiz ve yaptığınız yemekleri paylaşmayı muz ne kadar, diye sordurdular
olası orman yangınına müdahale da çok sevdiğinizi söyleyebilir şoförlerine. Dedim ki onlara şunu
etme yetkimiz olacak. miyiz? sor : “Şu an aldıkları keyfi kaç
Murat: Ormana gelirken bile hiçbir paraya satın alabilirler?” Ben Ma-
Doğada her zaman ve her zaman iki kişilik alışveriş yapma- latyalıyım, çocukluğumdan beri
ortamda ateş yakılamayacağı yız. İlla birinin nasibi vardır, deyip soframız hiç boş kalmadı. Çağa-
konusu oldukça önemli. Bununla onları da soframıza buyur ederiz. tay’ın annesi de öyle, eve misafir
ilgili Aygaz Mini’li bir paylaşım Mesela çok güzel bir anıdır bizim gitmediğinde neden kimse gel-
yapmıştınız… için: İstanbul’da ormana gittiği- medi, diye dert eder. Anadolu’da,
Murat: Ateş yakamadığımız du- miz karlı bir günde göl kenarında “Misafir, on bereketle gelir; birini
rumlarda kullandığımız ekipman- yer, dokuzunu bırakır.” derler. Biz
lar arasında Aygaz Mini ve Mini her şeyi kurduk, çayı demledik, bu desturla büyüdük. Böyle olun-
Ocak da var. O paylaşımı yaptığı- kahvaltı yaptık. Bir arabadan 60 ca şirkette hiçbir zaman iki kişilik
mız gün oldukça rüzgarlı olması- yaşlarında iki kişi indi, Lübnan- yemek yapmadık. Hatta bir ara
na rağmen ocağın alevi bundan lılardı yanlış hatırlamıyorsam. patronumuz bile bizimle yemek
hiç etkilenmemişti. Ayrıca güveç Bize bakıyorlardı, gelin gelin, yemeye başladı.
uzun sürede pişen bir yemektir, diye işaret ettik. Yaşlı olduklarını
Aygaz Mini bu konuda da olduk- anlayınca ellerinden tuttuk, ge- Sizi farklı mecralarda da
ça başarılıydı. tirdik, çaylarını verdik. Bu arada görecek miyiz?
üstümüze kar yağmaya başladı. Çağatay: Aklımızda olan bir proje
Kamplarda tüpgaz kullanmayı Neyse sohbet muhabbet, ikinci vardı, daha öncesinde teklif de
tercih etmek neden önemli? gelmişti; bu sefer sıcak bakıyo- 55
Çağatay: Türkiye’de her yıl ruz. Bu işin artık televizyonda
ortalama 3.500 orman yangını da görünür olmasını istiyoruz,
oluyor, bu yıl muhtemelen daha açıkçası bu işe çok emek verdik.
fazla oldu, bizim bu konuda eği- Ayrıca “81 İl 81 Yemek” diye bir
timimiz var. Pandemiyle birlikte projemiz var. Karadan 81 ilin ta-
insanlar doğaya koştu. Kamp mamını gezip o yörenin meşhur
ateşi diye bir şey tutturmuşlar; olmayan bir yemeğini yapmak
tamam, biz de seviyoruz ama her istiyoruz. Yani Erzurum’a gidip
ortamda ateş yakılmaz. Tamam, cağ kebabı ya da kete değil de,
odun ateşi yemeğe lezzet katabi- unutulmaya yüz tutmuş, belki
liyor ama asıl lezzeti katan temiz bir köy düğününde yapılan bir
hava, doğa... Odun ateşindeki yemeğin tarifini yol hikayesiyle
gibi olmaz, diyenlere hem tüpte anlatmak istiyoruz. Bir amacı-
hem odun ateşinde yemek yapa- mız da bunun sonunda “81 İl
lım yesinler, ikisini ayırt edebil- 81 Yemek” kitabı çıkarmak; yol
meleri mümkün değil. Biz tüpte hikayeleri olan bir yemek kitabı
yaptığımıza, bunu odun ateşinde olsun istiyoruz. Bu projeyi 1-2 yıla
yaptık, diyelim; odun ateşinde yaymak istiyoruz. Koştur koştur
de ne güzel oluyormuş, deyip bitirelim derdinde değiliz, keyfini
yer. Ormanda neden ateş yakmak çıkaralım, diyoruz. Ayrıca 81 İl 81
yasak, bunu açıklamamız lazım. Yemek kendi içerisinde de kollara
Yangın riski olan, özellikle çam Ormanın derinliklerinden şehrin karma- ayrılsın, sosyal sorumluluk projele-
ormanlarında hiçbir şekilde ateş şasına karışmadan önce Aygaz Mini’nin ri olsun, gittiğimiz yerlerde okulları
yakmayacaksın. Onun yerine tüpü üzerinde pişmiş bol köpüklü Türk kahvemizi gezelim, üniversiteleri gezelim,
tercih edeceksin mesela. içmeyi de imal etmiyoruz. istiyoruz.