Page 56 - Aygaz Dünyası - Sayı:61
P. 56

PORTRE








            Üsküdar'da Çürüksulu Yalısı’ndan
            seyrettim. Çürüksulu Yalısı kimindi
            biliyor musun? Büyükelçi, Paris
            ve Londra Büyükelçisi Muharrem
            Nuri Birgi’nin. Nuri Bey o kadar
            popülerdi ki evinde davetler
            verilirdi. O davetlerden birinde
            Füreya Koral, Aliye Berger, Nejad
            Devrim, bütün Şakir Paşa Ailesi’ni
            tanıdım. Nuri Bey'in evinde öyle
            bir Türk koleksiyonu vardı ki ben
            oradan neler öğrendim; ne kilim-
            ler, ne yazılar, mesela hat sanatını
            ben Nuri Bey'den öğrendim çün-
            kü Nuri Bey Üsküdar'daki bütün
            hattatları tanıyordu. Yine öyle bir
            gün “Kulaklarınız nasıl?” dedi. “İyi
            efendim” dedim. “Pasını almak
            istiyor musunuz?” diye sordu. “E
            alalım efendim” dedim. Yukarıya
   54       çıktığım zaman bir baktım piya-
            noda İdil Biret; Nuri Bey'e gelmiş
            çalıyor. Yani onu daha çocuklu-
            ğundan tanıyorum.

            Fenerbahçe'de yaşıyorsunuz ve
            resimlerinizde Fenerbahçe'yi de
            görüyoruz. Bunun özel bir sebebi
            var mı?
            Şimdi ben bir defa peyzaj yapıyo-
            rum. Yani doğayı kendi dünyamda
            yeniden şekillendiriyorum. Olanı
            tekrar var ediyorum ve bu var      yaptığım resim 1946 senesinde.    Bir de halihazırda çalıştığınız re-
            oluş veyahut da bu ortaya çıkar-   Öğrenciyiz, yaramaz bir çocuğum,   simle ilgili detayları da dinlemek
            dığım eserlerin çıkış noktasında   ilkokuldaki hocalarımla birlikte   isteriz sizden…
            Fenerbahçe yöre olarak ağırlıklı.   sınıfça pikniğe gittik Fenerbahçe'ye.   Bu resimdekileri azaltmak değil
            Bir de ben 1979’da Bedri Rah-      O zaman pikniğe gidiş bir alemdi.   de daha çoğaltmak ama “daha
            mi’yle mavi yolculuğa çıktım. O    Bütün arkadaşlarım koşup oyun oy-  çoğaltmak” derken biricik olmasını
            mavi yolculukta yüze yakın sulu    narken ben bir sakız ağacın dibinde,   istiyorum. Benim resimlerimde su
            boya yaptım. Ondan sonraki mavi    bir sarı deftere o karşımdaki kulenin   altı florası Türk resminde otur-
            yolculukları Cengiz Bektaş'la yap-  resmini yaptım. Çünkü o güne ka-  muş, bugüne kadar kimse böyle
            tım ve artık mavi yolculuk benim   dar öyle bir şey görmedim. Sonra   bir su altı yapmadı ama ben o su
            resimlerimde ağırlıklı iki temadan   gel zaman git zaman o Fenerbah-  altını yaşayarak öğrendim. Mesela
            biri haline geldi. Fenerbahçe'nin   çe Kulesi benim imzam gibi oldu,   Marmaris'e dadanmam, orada bir
            o kadar çok resmini yaptım ki! İlk   hatta ben biraz işi abarttım.   teknemin olması, orada kıyı kıyı
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61