UYGULAMAYI AÇ
Aygaz, ilk yerleşim izleri MÖ 4.200 yılına uzanan, Toros Dağları’nın eteğindeki Sagalassos Antik Kenti’ni ışıkla buluşturma çabalarını 2005 yılından bu yana desteklemektedir. Aygaz’ın katkılarıyla 2010 yılında, tamamen yıkılmış olan Antoninler Çeşmesi restore edilmiş ve şelalesinden tekrar su akıtılarak anıtsal yapıya özgün çeşme fonksiyonu yeniden kazandırılmıştır. Restorasyon projesinin tamamlanmasının ardından, antik kent yaşamının kalbinin attığı Yukarı Agora yapılarının restorasyonuna başlanmıştır. Bu çalışmanın hedefi, bu alanda yer alan anıtsal yapıların yeniden ayağa kaldırılması ve agora zemininin düzenlenmesidir. Böylece Yukarı Agora, Antoninler Çeşmesi ve bütün anıtsal yapılarıyla yeniden canlanacak ve ziyaretçiler antik kentin ana meydanını, teknolojinin de yardımıyla müze atmosferinde gezebileceklerdir. Yapılacak restorasyonla, evrensel değerlere sahip Yukarı Agora anıtları için en etkili koruma sağlanmış olacaktır. Böylece daha güçlü ve anlaşılabilir bir sunuşa kavuşturulacak olan antik kentin, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girebilmesi yolunda da önemli bir adım atılacaktır.
Aygaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve İstanbul Üniversitesi iş birliğinde yürütülen Eski Van Şehri, Kalesi ve Höyüğü Kazılarına 2010 yılından bu yana destek vermektedir. MÖ 1. binyıl Anadolu’sunun görkemli krallığı Urartu’nun başkenti Tuşpa’da sürdürülen arkeolojik kazılar, Urartu tarihine ilişkin birçok problemin çözümüne ışık tutmaktadır. Sitadel kısmında ana kayaya oyulmuş kral mezarları, saraylar, dini yapılar ve yazıtlar Urartu Krallığı’nın ürettiği en bilinen maddi kültür kalıntılarıdır. 2016 yılında sitadel kazılarında ortaya çıkarılan yeni bir kaya mezarı, Urartu mezar mimarisinin köken ve tipolojisine önemli katkı sağlamıştır. Başkentin sivil yerleşimi olan Van Kalesi Höyüğü’ndeki kazılarda çok odalı meskenlerin yanında taş döşeli avluluların, belirli standartlarda ve alt yapısı planlanarak inşa edilmiş konutların ve işliklerin de varlığı tespit edilmiştir. Ortaya çıkarılan buluntular ve mimari, sitadelin eteğinde kurulmuş bu büyük sivil yerleşim alanının sitadeli ayakta tutan görevlilerin meskenlerinden oluştuğunu işaret etmektedir. Bulunan kil tablet, bullalar ve çok sayıda mühür bu bağlantının başlıca kanıtlarıdır. Kazı çalışmalarının devam ettiği bir diğer alan Eski Van Şehri’dir. Burada 12. yüzyıl Selçuklu ve 16. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar süregelen Osmanlı kent dokusuna ve anıt eserlerine ilişkin kalıntılar yer almaktadır. Kamusal ve ticari yapıları, çarşısı, hanları, meskenleri, taş döşeli yolları ve anıtsal dini yapıları 19. yüzyılın Osmanlı kentinin tüm unsurlarını gözler önüne sermektedir. Bu alanda, ortaya çıkarılan mimariyi korumak amacıyla restorasyon çalışmaları devam etmektedir.