UYGULAMAYI AÇ
Dünyayı keşfetmek, yeni yerler görmek, farklı kültürlerle tanışmak… Seyahat etmek hayatımıza renk katan bir aktivite şüphesiz. Ancak seyahatlerimiz sırasında doğaya farkında olmadan zarar verebildiğimiz de bir gerçek. Özellikle tek kullanımlık plastikler pratik olduğu için seyahatlerde en çok kullanılan ama aynı zamanda doğada çözünmesi çok uzun süren atıkların başında geliyor. Bu tür ürünler birkaç dakikalık kullanımın ardından doğada yüzlerce yıl kalan atıklara dönüşüyor ve çevresel sorunların başlıca nedenlerinden biri haline geliyor.
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 400 milyon ton yeni plastik üretiliyor ve bu üretimin 2040 yılına kadar yüzde 70 oranında artacağı öngörülüyor. Bu plastiklerin büyük bir kısmı tek kullanımlık ambalajlardan oluşuyor ve çoğu geri dönüştürülmeden çevreye atılıyor. Küresel plastik kirliliği giderek büyük bir sorun haline gelirken bireysel düzeyde alacağımız basit önlemlerle bu sorunun bir parçası olmak yerine çözümün parçası olmak da mümkün. Peki, seyahatlerimizde plastik kullanımını nasıl azaltabiliriz? Bu amaçla hangi ürünleri tercih etmeli, hangi alışkanlıkları geliştirmeliyiz? İşte doğayla dost, plastiksiz bir seyahatin ipuçları.
Yeniden kullanılabilir ürünlere geçin
Seyahatlerde pratiklik adına tercih edilen tek kullanımlık plastik ürünler doğada büyük bir kirlilik kaynağına dönüşebiliyor. Bunların yerine yeniden kullanılabilir alternatifleri tercih etmek hem çevreye duyarlı bir adım atmak hem de uzun vadede tasarruf sağlamak anlamına geliyor. Örneğin yanınızda çelik ya da cam bir matara taşımak hem sağlıklı hem de çevreci bir çözüm. Alışverişlerde kullanmak üzere yanınızda, bez bir çanta bulundurmak da büyük fark yaratıyor. Yolculuklarınızda, molalarda bir şeyler yiyeceğiniz zaman kullanmak üzere, yanınızda taşıyabileceğiniz çatal-kaşık takımı ise tek kullanımlık plastiklere iyi bir alternatif sunuyor.
Çevre dostu seçenekleri göz önünde bulundurun
Plastiksiz bir seyahat hedeflenirken ulaşım ve konaklama tercihleri de bu hassasiyetle şekillenmeli. Karbon ayak izini azaltan toplu taşıma araçlarını kullanmak, bisiklet kiralamak ya da lokal yerleri olabildiğince yürüyerek keşfetmek gibi yöntemler çevreye daha az zarar veriyor. Konaklama seçeneklerinde ise ekoturizm prensiplerine uygun, sürdürülebilir turizm sertifikalarına sahip tesisleri tercih etmek akılda tutulması gerekenlerden. Ayrıca çevreci özelliğiyle öne çıkan alternatif yakıtlarla çalışan araçları seçmek de çok önemli. Özellikle LPG’li araçlar, geleneksel yakıtlı araçlara kıyasla daha ekolojik bir alternatif sunarak hem çevreyi hem de bütçenizi korumanıza yardımcı oluyor.
‘İz Bırakma’ felsefesini takip edin
Leave No Trace (İz Bırakma) felsefesi doğada sürdürülebilir bir şekilde vakit geçirmeyi ve ziyaret edilen yerlerde çevresel etkileri en aza indirmeyi amaçlayan etik bir rehber. Bu felsefe özellikle kampçılar, yürüyüşçüler ve doğaseverler arasında yaygın ancak şehir içi seyahatlerden uzun yolculuklara kadar her türlü gezide uygulanabilir ilkeler barındırıyor. Bu felsefenin yedi temel ilkesi şu şekilde:
Planla ve Hazırlıklı Ol: Gidilecek yer hakkında önceden bilgi edinmek sayesinde hem güvenli bir yolculuk yapılıyor hem de gereksiz tüketimin ve israfın önüne geçiliyor.
Dayanıklı Zeminlerde Yürüyüş Yap ve Kamp Kur: Seyahat sırasında doğal ortama zarar vermemek de esas. Yürüyüşlerde belirlenmiş patikalar tercih edilmeli, kamp yapılacaksa belirlenmiş alanlarda konaklanmalı.
Atıkları Doğru Şekilde Yok Et: Bu yalnızca çöpler için değil, biyolojik olarak parçalanabilir atıklar için de geçerli. Çünkü bazı ortamlar bu atıkları sindirebilecek kapasitede olmayabilir.
Doğal Ortamı Bozulmadan Bırak: Doğaya ait objeler yerlerinden alınmamalı, doğal ve kültürel öğelere dokunulmamalı.
Yaban Hayatını Rahatsız Etme: Hayvanlara dokunmamak, onları beslememek ve doğal davranışlarını bozacak şekilde yaklaşmamak gerek, zira yaban hayvanları insan gıdasına alıştığında hem kendileri hem insanlar için tehlike oluşturabilir.
Diğer Ziyaretçilere Saygı Göster: Gürültü yapmak, doğal alanlarda yüksek sesle müzik dinlemek ya da diğer kişilerin deneyimlerini baltalayacak davranışlarda bulunmak bu yaklaşıma ters.
Ateşi Kontrollü Bir Şekilde Yak veya Mümkünse Yakma: Ateş yakmak bazı alanlarda toprağa, bitki örtüsüne ya da hayvanlara zarar verebilir. Bu yüzden gerektiğinde taşınabilir ocak gibi alternatif yöntemler tercih edilmeli. Ateşin tamamen söndüğünden de emin olunmalı ve geride iz bırakılmamalı.
Atık yönetimi bilinciyle hareket edin
Aslında hem seyahatler sırasında hem de gündelik hayatımızda geri dönüşüm bilinciyle hareket etmek ve bu konuda inisiyatif almak doğaya duyulan sorumluluğun bir parçası. Atıklarınızı geri dönüşüm kutularına göre ayırmak, bulunduğunuz yerde böyle bir sistem yoksa uygun bir yere ulaşana kadar atıkları yanınızda taşımak edinmeniz gereken bir alışkanlık olmalı. Aynı zamanda çöp üretmemeye özen göstermek de oldukça değerli. Ambalajsız ürünler almak, yemek siparişi verdiğinizde kendi kaplarınızı kullanmak bu alışkanlıkların bir parçası olarak sayılabilir.
Paylaşmak için lütfen aşağıdaki ikonlara tıklayınız: