Gelecekte karşımıza çıkması beklenen ulaşım teknolojileri

20.08.2024 - 20.08.2026

Teknolojinin hızla gelişimine paralel olarak ulaşımın geleceği de yeniden yazılıyor. Seyahat anlayışımızı değiştirecek ulaşım teknolojilerini gelin birlikte inceleyelim.

TOPLU ULAŞIM

Drone taksiler

Yakın zamanda Çin merkezli otonom hava taşıtları üreticisi EHang adlı şirketin tasarladığı dünyanın ilk drone taksisi olma özelliğine sahip, bir kişi kapasiteli EHang 184 ile test süreşlerini başarıyla tamamladıktan sonra ticari uçuşlarına başlayan iki kişilik kapasiteye sahip EHang 216, geleceğin ulaşımına bakışımızı büyük ölçüde değiştiriyor. Yolcuların drone’a binerken karşılarına çıkan dokunmatik ekranda gidecekleri yeri işaretlemesi üzerine harekete geçen bu otonom drone taksiler, geleneksel taşıma yöntemlerine alternatif sunuyor. Drone taksilerin yaygınlaşması halinde trafik sıkışıklığı ve buna bağlı olarak gelişen stresin, trafikte meydana gelen kaza oranlarının ve daha nice sorunun üstesinden gelinmesi bekleniyor.

SkyTrain

1990 yılında Amerikalı mucit Douglas Malewicki’nin fikri üzerine tasarlanan, günümüzde Kanada, Almanya ve Tayland gibi ülkelerde bir toplu taşıma aracı olarak kullanılan SkyTrain, temelde nesnelerin havada asılı kalmasını sağlayan manyetik levitasyon teknolojisiyle çalışıyor. Yerden metrelerce yükseklikteki raylar üzerinde hareket eden yüksek kapasiteli bu otonom trenler sayesinde trafiğin ve nüfusun yoğun olduğu şehirlerde daha güvenli, hızlı ve konforlu bir seyahat deneyimi yaşanılabiliyor. Bu da SkyTrain’lerin gelecekte yaygınlaşması halinde ulaşımın herhangi bir aksama olmadan gerçekleşebileceği anlamına geliyor.

Hyperloop

Hyperloop, 2013 yılında SpaceX ve OpenAI gibi şirketlerin kurucusu Elon Musk tarafından tanıtılan ve tanıtıldığı andan itibaren dünyanın kimi ülkelerinin canla başla geliştirilmesi için gerekli ekipmanları ürettiği önemli bir ulaşım teknolojisi olarak öne çıkıyor. Halihazırdaki hava, kara, deniz ve raylı sistem taşımacılığına alternatif olarak geliştirilen Hyperloop’un şehirler arası seyahat ve kargo taşıma süresini önemli ölçüde azaltması planlanıyor. Teknolojinin istenilen hedefe ulaşması ve tüm dünyada yaygınlaşmasıyla birlikte yolcuların, bir kapsül içinde saatte yaklaşık 1.200 kilometre hızla seyahat etmesi bekleniyor. Bu yaklaşık 450 kilometrelik bir mesafenin yarım saatten daha az sürede katedilebileceği anlamına geliyor.

ALTERNATİF ULAŞIM

Atıklarla çalışan araçlar

Ulaşımın geleceğinde ve çevre kirliliğiyle mücadelede atıklarla çalışan araçlar da önemli bir rol oynuyor. Bu kapsamda geliştirilen ulaşım teknolojileri arasında ilk sırayı İtalyan otomobil üreticisi Bertone’nin GB110’u alıyor. Saatte 379 kilometre azami hıza ulaşan GB110, enerjisini plastik atıklardan sağlıyor. Bunun yanı sıra, geçtiğimiz yıllarda Londra’daki belediye otobüslerinin kahve atıklarıyla çalıştırılması gibi yenilikçi bir uygulamanın da gelecekte yaygınlaşacağı tahmin ediliyor.

Alternatif yakıtlı araçlar

Gelecekte alternatif yakıtlı araçların daha revaçta olması dolayısıyla bu konudaki teknolojilerin buna göre şekillenmesi bekleniyor. Nitekim dünya ülkeleri küresel ısınmayla baş etme, daha temiz ve yaşanılabilir bir dünya yaratma uğruna imzacısı oldukları Paris Anlaşması ile 2030 yılına kadar karbon emisyonlarını yarı yarıya azaltmayı, 2050 yılına gelindiğinde ise net sıfır emisyona ulaşmayı hedefliyor. Bu kapsamda önemli bir rolü ise düşük salım oranlarıyla öne çıkan LPG’nin de aralarında bulunduğu alternatif yakıtlı araçlar oynuyor.

YOLLAR

Enerji üreten yollar

Araçların trafik sıkışıklığına bağlı olarak yollarda daha fazla zaman geçirmesi, daha fazla enerji harcaması anlamına geliyor. Buna bir çözüm olarak geliştirilen enerji üreten yollar da ulaşımın geleceğinde önemli bir rol oynuyor. Bu kapsamda geleceğin yollarında araçların hareket enerjisinin elektrik enerjisine dönüştürülmesi planlanıyor. Öte yandan bu konuda alternatif çözümlerden biri ise Fransa tarafından ortaya koyuluyor. Ülkede yaklaşık 600 metre uzunluğundaki bir yolun güneş panelleriyle donatılmasının ardından ulaşım tarihinde de bir ilke imza atılıyor.

Akıllı park sistemleri

Geleneksel otopark sistemlerine alternatif olarak öne çıkan akıllı park sistemleri, sürücülerin park yeri bulma süresini en aza indirerek hem fazla yakıt tüketiminin ve buna bağlı oluşan çevre kirliliğinin hem de trafikte meydana gelen sıkışıklıkların önüne geçiyor. Park alanlarına yerleştirilen sensörler aracılığıyla boşalan park alanları tespit edilebiliyor ve sürücülere anlık bilgi sağlanıyor. Böylece sürücüler, araçlarını en yakın boş alana park ederek trafik sıkışıklığından ve stresinden kaçmış oluyorlar.

UZAK GELECEK

Sırt roketi

Alman mühendisler tarafından ilk olarak II. Dünya Savaşı sırasında savaş koşulları dolayısıyla tasarlanan ancak çeşitli nedenlerden dolayı seri üretimine geçilmeyen bir jet motorlu uçuş makinesi, sırt roketlerinin gelişiminde önemli derecede rol oynadı. O günden bu yana insanların havada özgürce seyahat edebilmeleri için bu kapsamda çeşitli atılımlar gerçekleşti. Son olarak, Çin merkezli havacılık şirketi XPeng Aeroht tarafından geliştirilen ve kullanıcının 3-5 dakikayla sınırlı olmak üzere 200 metre yüksekliğe çıkmasını sağlayan sırt roketi ise uzak geleceği şekillendirecek bir gelişme olarak görülüyor.

Uzay treni

Günümüzde uzaya yolculuk genellikle bilimsel araştırmalar için gerçekleştiriliyor. Şimdiye dek çok kez gerçekleştirilen bu yolculukların herkes tarafından yapılması ise bir hayal değil. Bu kapsamda Kanadalı mühendis Charles Bombardier tarafından tasarlanan her biri 50 metre uzunluğundaki 6 adet vagonlu uzay treni kadar aktif diğer çalışmalar da uzak gelecekte de olsa uzaya teması olanaklı kılacak.

Paylaşmak için lütfen aşağıdaki ikonlara tıklayınız: