UYGULAMAYI AÇ
“Kış tatili” denildiğinde çoğumuzun zihninde ilk olarak, beyaz bir örtünün, doğanın her bir parçasını; ağaçları, bungalovları, sokak lambalarını sardığı masalsı bir manzara canlanır. Karın tadını doyasıya çıkarmak için heyecanla beklenen an yani sömestir tatili gelip çattıysa plan yapmanın tam zamanıdır! Bunun için kendinize Türkiye’nin güzide noktalarını ziyaret edebileceğiniz bir rota oluşturabilirsiniz. Gideceğiniz yer neresi olursa olsun zorlu kış koşullarında yüksek performanslı bir sürüş için tercihinizi Kışa Özel Aygaz 100+ Oktan’dan yana kullanmanızı tavsiye ederiz.
Rize’nin yaylaları
Rotanızı Karadeniz’in tüm zenginliklerini tek başına sırtlayan Rize’ye doğru çevirebilirsiniz. Bu şehrin en önemli özelliği namını ülkeye duyurduğu yayla turizmi. Sıra sıra dizilmiş geleneksel taş evlere ve birbirinden şirin bungalovlara ev sahipliği yaparak ziyaretçilerine mis gibi bir havada doğanın eşsiz güzelliklerini sunan Palovit’ten Gito Yaylası’na, şehre has lezzetlere zengin bir aromaya sahip çayın eşlik ettiği mekanlarıyla Pokut Yaylası’ndan bulutlara yakınlığı nedeniyle ziyarete gelenleri adeta bulutların üzerinde hissettiren Huser’e kadar pek çok yaylaya uğrayacağınız bir rota çizebilirsiniz.
Bolu’nun gölleri
Karla kaplı manzaraların en güzeli için Bolu’nun göllerine doğru yol alabilirsiniz. Şehir merkezinden 13 kilometre uzaklıkta konumlanan Gölcük Gölü’ndeki köknar ve çamla kaplı ağaçların karla bezeli görüntüsüne şahit olmak, bu anı fotoğraflayarak ölümsüzleştirmek, anın tadını kar topu oynayarak geçirmek bir başka olacaktır. Şehrin 42 kilometre uzağındaki Yedigöller Milli Parkı da rotanızı çevirmeniz için iyi bir alternatif. Sırasıyla; gökkuşağı olarak bilinen bir balık türüne yaşam veren Seringöl, en derin noktası 15 metre olan Büyük Göl ve ona yüzey akıntılarıyla bağlanan Derin Göl’ü ardından Nazlı Göl, Kuru Göl, İnce Göl ve Sazlı Göl’ü ziyaret edebilirsiniz. Adeta bir göl cenneti olan Bolu’da merkeze 34 kilometre uzaklıkta bulunan, bir zamanlar kuvvetli bir heyelan sonucu oluşan Abant’ı da göl gezisi listesine eklemeyi unutmayın. Burada kuş gözlemciliği yapabilir, endemik bitki ve hayvan türlerine ev sahipliği yapan Abant Tabiat Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Kastamonu’nun kanyonları
Rotanızı çevirebileceğiniz bir başka nokta Kastamonu. Kenti gezmeye Küre Dağları Milli Parkı’ndan başlayabilirsiniz. Dünya Doğayı Koruma Vakfı tarafından Türkiye’nin Dünyaya Armağanı olarak kabul edilen ve 37 bin hektarlık alana yayılan bu park, bünyesindeki karstik mağara oluşumları, şelaleleri, eşsiz flora ve faunası, ormanları ve kanyonlarıyla diğerlerinden ayrılıyor. 1.100 metrelik derinliğiyle dünyanın en derin ikinci kanyonu olarak bilinen Valla Kanyonu da burada konumlanıyor. Yaklaşık 12 kilometre uzunluğa ve 800 ila 1.200 metre arasındaki yüksek kayalık uçurumlara sahip olan Valla Kanyonu, barındırdığı riskler nedeniyle ancak rehber ve ekipman eşliğinde gezilebiliyor. Valla Kanyonu’na kıyasla daha az tehlike barındıran Horma Kanyonu da aynı park içinde bulunuyor. Parkın ev sahipliği yaptığı bir diğer kanyon ise dünyanın dördüncü büyük kanyonu olma özelliğiyle bilinen ve cam seyir terasıyla diğerlerinden ayrılan Çatak Kanyonu.
Karabük’ün seyir mekanları
Kışın tadını panoramik bir manzara eşliğinde geçirmekten yana olanlar rotalarını Karabük’ün Safranbolu ilçesine yönlendirmeli. Buradaki en güzel manzaraya genellikle ahşap ve taştan yapılmış, dış cephesi beyaz, kapı ve pencereleri ise kahverengine sahip, iki ya da üç katlı Safranbolu evleri eşlik eder. Hıdırlık Tepesi, bu eşsiz manzaraya seyre dalmak için bire birdir. Şehrin güneydoğusunda konumlanan Keltepe Zirvesi ise yaklaşık 2.000 metre yüksekliğiyle Batı Karadeniz’in en yüksek noktası olduğundan dağcılık, kayalara tırmanma, kar yürüyüşü gibi dağ sporlarına oldukça elverişli.
Çıldır’ın buzlu gölü
Yolu Doğu Anadolu’dan geçenlerin rotalarını yönlendirebilecekleri noktaların başında Çıldır Gölü geliyor. Ardahan ve Kars’ın kesişim noktasında konumlanan bu göl, 123 kilometrelik genişliği ve 42 metrelik derinliğiyle ülkenin en büyük tatlı su gölü olarak biliniyor. Gölün donmuş yüzeyinde yürüyüş, atlı kızakla kayma, buzları kırarak balık avlama gibi aktiviteler deneyimlenebiliyor. Göl aynı zamanda her yıl şubat ayında düzenlenen, geleneksel Çıldır Gölü Festivali’ne (diğer adıyla Aşıklar Şenliği) de ev sahipliği yapıyor.
Kartepe’nin dağı
Kışın rotanızı çevirebileceğiniz bir başka nokta Kartepe. Samanlı Dağları arasında konumlanan Kartepe, 1.650 metre yüksekliğindeki zirvesiyle Marmara Bölgesi’nin en yüksek ikinci dağına sahiptir. Etekleri ormanlarla kaplı dağ, Sapanca Gölü’nü izlemek için ideal bir nokta. Burada ayrıca dağın eteklerinden zirvesine kadar çıkan teleferikle nefes kesici bir manzaraya şahit olabilir, dağın eteklerindeki kayak merkezinde kayak ve snowbard yapabilir, kar motoruyla tura çıkabilir, çevredeki doğal göletleri ziyaret edebilir, yürüyüş parkurlarında doğanın ve mis gibi havanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Paylaşmak için lütfen aşağıdaki ikonlara tıklayınız: