Morgan’ın zamanı aşan cazibesi

04.08.2025 - 04.08.2027

100 yılı aşkın süredir spor otomobiller üreten İngiliz Morgan Motor Company, yeni modellerinde dahi eski tasarımlarını koruyarak dikkat çekiyor. Chevrolet Suburban’ın 90 yıllık kesintisiz üretimi otomobil dünyasında etkileyici bir rekor olsa da geçirdiği radikal değişikliklerle orijinal 1935 modelinden eser kalmadığı söylenebilir. Morgan ise 1936’da piyasaya sürdüğü 4/4 modeliyle benzer bir geçmişe sahip olmasına rağmen, tasarımında köklü değişiklikler yapmadan günümüze ulaşmış durumda. Bugün “Plus Four” adıyla üretilen güncel model, öncellerine olan şaşırtıcı benzerliğini sürdürüyor. Koleksiyonerler ve otomobil tutkunlarının gözdesi olan Morgan’lar, Triumph ve Austin-Healey gibi üretimi durmuş İngiliz markalarının aksine hâlâ değer kazanıyor.

Morgan, Los Angeles’taki Bradbury Binası veya New York’taki Chrysler Binası gibi, dışarıdan değişmeden kalmış gözüken ancak zamanla modernize edilmiş klasik yapılara benziyor. Yeni Plus Four, dıştan bakıldığında 1953’ten sonra üretilen modellerden neredeyse ayırt edilemez durumda; hatta 1930’larda üretilen spor otomobillere de oldukça benziyor. Ancak Plus Four’un içinde modern şasi yapısı, klima ve turboşarjlı bir BMW motoru bulunuyor. Yine de açılır camlar yerine klasik tarzda sökülüp takılır yan camlar kullanılması, Morgan’ın geleneksel çizgisini koruduğunu gösteriyor. 1910 yılında kurulan Morgan, Dünya savaşları sırasında bile araç üretmeye devam ederek kesintisizlik ilkesine sadık kalmış.

Bire bir aynı iki tane Morgan aracı görmek imkansız, zira araçlar hâlâ el yapımı ve ilginç bir şekilde, 19. yüzyıl fayton yapımcılığına ait bazı teknikler kullanılarak üretiliyor. Aracın şasisi bağlı alüminyumdan yapılırken gövde el yapımı ahşap çerçeveden ve elle dövülmüş alüminyum gövde panellerinden oluşuyor.

Tabii 1970’lerden bu yana Morgan’ın ABD pazarındaki varlığının düzensiz seyrettiği gerçeği göz ardı edilemez. 1967’den sonra, federal emisyon ve güvenlik standartlarını karşılamak için artan test gereksinimlerinin maliyeti ve zorluğu, şirket için bunaltıcı hale geldi. ABD’deki bayiler ve tutkunlar, yeni Morgan’ların erişilebilirliğini artırmak için çeşitli yöntemler denedi. Bu yöntemlerden biri de aracı LPG ile çalışacak şekilde dönüştürmekti.

2015 yılında çıkan bir yasa, düşük hacimli üreticilere bazı güvenlik ve emisyon düzenlemelerinden muafiyet getirerek Morgan’ın uzun yıllar sonra ilk kez ABD’de yeni otomobil satmasına olanak sağladı. FAST Act kapsamında, düşük hacimli üreticiler, en az 25 yıl önce üretilmiş araçlara dıştan benzeyen, bazı güvenlik muafiyetleri olan, ancak mevcut emisyon yönetmeliklerini karşılayan motorlar kullanabilen araçları yılda 325 adede kadar satabiliyor. Morgan Plus Four, 1930’larda üretilen öncellerine benzerliği, BMW’nin emisyon uyumlu motoru ve şanzıman paketi sayesinde bu yasa kapsamına girmeyi başardı. Yine de bu süreç kolay olmadı. Yeni Plus Four’daki BMW 2.0 turbo motor ağırlık farkı nedeniyle standart BMW modellerindeki yazılımlarla uyumlu çalışmıyordu. Morgan, bu nedenle kendi yazılımını ve teşhis sistemini sıfırdan geliştirdi. Bugün itibarıyla araç 49 eyalette emisyon uygunluğu almış durumda.

Kaynak: nytimes.com

Paylaşmak için lütfen aşağıdaki ikonlara tıklayınız: