Otomotiv sektöründe 2024 trendleri

Yeni yıl, yeni eğilimler, beklentiler ve dönüşümlerle birlikte çalacak kapımızı. Üstelik tasarım unsurlarıyla, renk tercihleriyle, otomobil modelleriyle sınırlı değişimlerden söz etmiyoruz. 2024’te ve yakın gelecekte ulaşım biçimlerinde farklı eğilimlere, yepyeni teknolojilere ve çok daha fazlasına tanıklık edeceğiz. Gelin, 2024’te sektörü nelerin beklediğini birlikte inceleyelim.

 

Gelişmiş Güvenlik Sistemleri

Otomotiv sektörünü baştan başa dönüştüren güncel teknolojiler, güvenlik sistemlerini de yeniden yapılandırarak gerek sürücü gerek yolcuların çok daha etkin bir şekilde korunmasını mümkün hale getiriyor. Uykululuk düzeylerini tespit ederek tehlike arz eden durumlarda sürücüleri ikaz eden, çarpma ihtimalini en aza indirmek üzere öndeki araçla aradaki mesafenin korunamadığı hallerde frenleme sistemini otomatik olarak devreye sokan, yolculuk boyunca dikkat dağınıklığı gibi nedenlerle mevcut şeridin terk edildiği durumlarda sürücüleri ikaz ederek aracı şeritte tutan güvenlik sistemleri, insanların neden olduğu trafik kazalarını en aza indirmeyi hedeflemek üzere geliştirilerek yeni üretilen araç modellerinin ayrılmaz unsurlarına dönüşüyor. 

 

Kişiselleştirme

Yakın dönemin en dikkat çekici trendlerinden bir diğerinin otomobillerin giderek kişiselleştirilmesi olduğunu ifade edebiliriz. Kullanıcı alışkanlıklarına dair bilgileri toplama ve çözümleme yeteneğine sahip akıllı teknolojilerin otomobillerde daha fazla yer bulmasının sonucu olarak sürücü deneyimi yıllar içerisinde önemli ölçüde dönüştü ve söz konusu trend halen devam ediyor. Kullanıcıların akıllı cihazlarıyla bağlanabilen, sürücülerin alışkanlıklarını tespit ederek yakıt satın alınabilecek istasyonları, dinlenebilecek radyo kanallarını veya takip edilebilecek güzergahları önerebilen, çözümlediği veriler ışığında araçta sıcaklık, ışıklandırma, koltuk konumu, müzik gibi düzenlemeleri sürücü müdahalesi olmaksızın gerçekleştirebilen akıllı sistemler önümüzdeki yıl da otomotiv sektörünün başlıca gündem maddelerinden biri olmayı sürdürecek.

 

Mikro Hareketlilik

Sürdürülebilirliğin kazandığı önem ve bu konuda artan farkındalıkla birlikte ulaşımın mevcut yapısının değişimine dair talep ve beklentiler de çoğalmaya başladı. Ulaşımın geçirdiği dönüşüm, otomotiv sektörünü de kaçınılmaz olarak etkiliyor. Nitekim son yıllarda mikro hareketlilik adı verilen bir ulaşım biçiminin giderek yaygınlık kazandığına tanıklık ediyoruz. Binek araçların yanı sıra, bisikletlerin, scooter’ların ve bunların elektrikli versiyonlarının kullanımına ağırlık verilen mikro hareketlilik modelinde yolculuk paylaşımı da önemli bir yer tutuyor. McKinsey tarafından hareketliliğin geleceğine dair yapılan bir araştırmada, katılımcıların yüzde 30’unun gelecek 10 yılda hem elektrikli bisiklet ve scooter’ları hem de yolculuk paylaşımını daha fazla tercih edeceklerini, yaklaşık yüzde 50’sinin ise binek araç kullanımından farklı ulaşım türlerine yönelebileceklerini ifade ettikleri belirtiliyor. Tüm bunlar halihazırda mevcut bir eğilim olan mikro hareketliliğin hem 2024’te hem gelecekte otomotiv kullanımına giderek daha paylaşımlı bir karakter kazandıracağını ortaya koyuyor.