Yolu Uzatmak için Bahane Arayanlar Kulübü'nün hangi üyesisiniz?

10.11.2025 - 10.11.2027

Bazı insanlar vardır, onlar için hayat bir yere varmakla değil, yolda olmanın ta kendisiyle ilgilidir. O insanlar Yolu Uzatmak İçin Bahane Arayanlar Kulübü’nün üyeleri… Kulübün mottosu basit: Varacağımız yer önemli değil, yeter ki yol biraz daha uzasın! Çünkü yolu uzatmak yaşamdan aldıkları keyfi artırmak anlamına gelir.

Kulüp üyeleri genellikle yakıt ekonomisinden yani “az yakmaktan” gururla söz ederler. Onlar için her sokak, her ara yol bir bilmece gibidir; arabaları bir vasıtadan öte bir özgürlük alanıdır. Ana yolları ezbere bilirler, kestirme yollara sapmadan edemezler, güzel bir manzara gördüler mü arabayı hemen sağa çekip izlediklerinin tadını çıkarmayı ihmal etmezler ve yolda biraz daha fazla vakit geçirebilmek adına binbir bahane üretebilirler. Tabii hem doğa aşığı olduklarından hem de tasarrufun daha fazla yolda olmak anlamına geldiğini bildiklerinden çoğunlukla tercihlerini LPG’den yana kullanırlar. Peki kimler var bu kulüpte? Gelin birlikte göz atalım.

Manzaracılar

Birinci grup, Manzaracılar. Onlar için yolun uzaması değil, bitmesi esas sorun. Bagajlarında her daim kamp sandalyeleri ve katlanabilir masaları vardır. Güneş batarken sağa çekip ufka dalmak, yol kenarında fotoğraf çekmek, bir dere kenarında mola verip çay içmek… Tüm bunlar yolu uzatmak için yapılan ritüellerdir.

Bahaneciler

İkinci grup ise Bahaneciler. Onlar için sonunda araba kullanmak varsa her şeyi bahane edebilirler. Bazen motoru biraz açmak için, bazen de marketteki indirimi fırsat bilip yola çıkarlar; kimi zaman radyoda o çok sevdikleri şarkı çaldığından bitene kadar yolu biraz daha uzatabilirler. Hiçbir yere yetişmeleri gerekmez çünkü onlar için yolda olmanın kendisi günlük hayatın koşturmacasından kaçmanın en güzel yollarından biridir. Bahaneciler için arabaları bir tür meditasyon alanıdır.

Kestirmeciler

Bir de asla haritalara inanmayan Kestirmeciler var. İronik biçimde neredeyse her zaman en uzun yolu kullanırlar. Birinden duydukları kestirme bir yolu, bildikleri ama hiç kullanmadıkları bir güzergahı deneyerek haritalara meydan okurlar. GPS’e inat, kendi içgüdülerine güvenirler. Bazen gerçekten kestirme bir yol çıkmaz mı, elbette çıkar. Ancak bazen yol, çıkmaz bir sokakta ya da hiç ilerlemeyen bir trafikte sona erebilir. Onlar için asıl mesele hedefe dosdoğru varmaktan ziyade, yolda karşılaşılan sürprizlerdir. Çünkü yolu uzatmak bir kayıp değil, bir keşiftir.

Durakçılar

Verecekleri molaları düşünerek yola çıkan Durakçılar ise son grubumuz. Yol üstü lokantaların en güzel yemeğini yemek, her şehrin en görülesini yerlerini bilmek, deneyimlemek isterler. O köftecinin değil de bu köftecinin köftesinin daha güzel olduğuna her seferinde yanındakileri de ikna ederler. Durakçılar için yolculuk etmek sadece varılacak noktalarla değil, o yolun üzerindeki lezzetlerle, mekanlarla, kısacası keşfedileceklerle tanımlanır. Çünkü yol bazen mola verilen o menemencide ya da yolda giderken tesadüfen gidilen bir mahalle fırınında anlam kazanır.

Paylaşmak için lütfen aşağıdaki ikonlara tıklayınız: